Блеск
  • Блеск
  • Parıltı
  • Много блеска.

Блеск ismin hallerine göre çekimi

существительное (isim)

AŞAĞIDAKİ ÖRNEKLER YAPAY ZEKA (GROK 2) TARAFINDAN ÜRETİLMİŞTİR.

Её блеск ослепил меня. (Onun parlaklığı beni kör etti.)

Солнце отражается в блеске воды. (Güneş suyun parlaklığında yansıyor.)

Я видел блеск в её глазах. (Onun gözlerindeki parıltıyı gördüm.)

Блеск звёзд на небе прекрасен. (Yıldızların gökyüzündeki parıltısı harika.)

Его новый автомобиль имеет блеск. (Onun yeni arabası parlak.)

Она всегда стремится к блеску славы. (O her zaman şöhretin parıltısına ulaşmak ister.)

В блеске его глаз я увидел правду. (Onun gözlerinin parıltısında gerçeği gördüm.)

Блеск знаний в его словах очевиден. (Onun sözlerindeki bilgi parlaklığı açık.)

Этот металл сохраняет свой блеск долгое время. (Bu metal uzun süre parlaklığını korur.)

Блеском своего ума он покорил всех. (Zekasının parlaklığı ile herkesi etkiledi.)

KELİMELERDE ARA