Мы развели костёр в лесу. (Ormanda bir ateş yaktık.)
Костёр горит ярко. (Ateş parlak yanıyor.)
Сядьте поближе к костру. (Ateşe daha yakın oturun.)
Костёр освещает наш лагерь. (Ateş kampımızı aydınlatıyor.)
Я люблю смотреть на костёр. (Ateşe bakmayı severim.)
Вокруг костра собрались все друзья. (Tüm arkadaşlar ateşin etrafında toplandı.)
После прогулки мы согрелись у костра. (Yürüyüşten sonra ateşin başında ısındık.)
Костёр медленно угасал, оставляя только угли. (Ateş yavaş yavaş sönüyordu, sadece kor bırakıyordu.)
Запах дыма от костра напомнил мне детство. (Ateşin duman kokusu bana çocukluğumu hatırlattı.)
Мы пели песни и рассказывали истории у костра. (Ateşin başında şarkı söyledik ve hikayeler anlattık.)