Лужа на улице после дождя. (Sokakta yağmurdan sonra bir su birikintisi var.)
Я наступил в лужу и промок. (Su birikintisine bastım ve ıslandım.)
Дети прыгают через лужи. (Çocuklar su birikintilerinin üzerinden zıplıyor.)
Машина проехала через лужу и забрызгала меня. (Araba su birikintisinden geçti ve beni ıslattı.)
В луже отражается небо. (Gökyüzü su birikintisinde yansıyor.)
Лужи на дороге мешают движению. (Yoldaki su birikintileri trafiği engelliyor.)
Мы обошли лужу, чтобы не замочить ноги. (Ayaklarımızı ıslatmamak için su birikintisinin etrafından dolandık.)
В лужах плавают листья. (Su birikintilerinde yapraklar yüzüyor.)
После сильного дождя лужи были везде. (Şiddetli yağmurun ardından her yerde su birikintileri vardı.)
Лужа возле дома превратилась в маленькое озеро. (Evimin yanındaki su birikintisi küçük bir göl haline geldi.)